24 Eylül 2015 Perşembe

hayata dair iç burkan detaylar.

8 yıllık, ailecek görüştüğün arkadaşının doğum günüdür ve evine gitmek gerekmektedir. kendinden 4 yaş küçük kız kardeşe "sen de gel" diye teklif edilir. bu günden 2 gün önce de kız kardeşin doğum günüdür. modern hapishanelerden birine (bkz. AVM) gidilir ve başka bir arkadaş beklenmeye başlar. o sırada kız kardeşin peşinde o mağaza senin bu dükkan benim dolaşılır. artık çok eskiyen telefonunu değiştirmek isteyen kız kardeş hevesli hevesli almak için karar veremediği bi kaç telefonu incelemektedir. derinlere dalınır, bu yaşa kadar neden kız kardeşle hiç adam akıllı vakit geçirmediği için kendine kızılır. kız kardeş biraz dolaştıktan sonra telefonuna TL yüklemek ister. cepteki para hesaplanır, çünkü bi abi olarak hem orda ona para harcatmak istenmez hem de gecikmiş bir doğum günü hediyesi vermek istenir. cepteki son para, başka bir yakın arkadaştan alınan az bi miktardaki borcun yarısıdır. tamam ben öderim diye cüzdan çıkarılır ve kız kardeş can alıcı cümleyi orada kurar ; "sen askerden geldin çalışmıyorsun, ben çalışıyorum kendim alırım dursun paran". orada para kız kardeşe ödetilmez. erkekliğin ve abiliğin gerektirdiği budur. ama gece geç saatlere kadar kahkahalar eşliğinde eğlenilen o günde hep akılda şu cümle kalmıştır ; "sen askerden geldin çalışmıyorsun, ben çalışıyorum kendim alırım dursun paran". yaralanırsın, abisindir sen ama o sana ablalık yapmaya kalkmıştır. ancak 26. yaş gününe bir hafta kala anlarsın ne kadar güzel kalpli bi kardeşin olduğunu...